Dünya insanlığı olarak devasa bir yalanı yaşıyoruz. Sosyal medya aracılığıyla özgürce iletişim kurabildiğimizi / kurabileceğimizi zannediyoruz.
Bizi buna alıştırdılar.
Malumunuz Twitter, Facebook, Youtube ve diğer ABD menşeili sosyal mecralar, bizim ülkelerimizde iç karışıklıklar olduğunda muslukları sonuna kadar açıp kargaşanın yayılması için üst düzey çaba sarfediyorlar.
Birileri veya hükümetler bu duruma tepki gösterdiğinde ise “ifade özgürlüğü tırı vırı” deyip, tabiri caizse kaosu körüklemeye devam ediyorlar.
Trump olaylarında çok net gördük ki namlunun ucu kendilerine döner gibi olduğu an kancık köpek gibi tüm sözde değer yargılarını bir kenara bırakıp, hızla çok ciddi bir karartma / sansür uygulama yoluna gidebiliyorlar. Hatırlayın, tüm dev sosyal mecralar Trump’ın ve taraftarlarının sesini kıstı, hesaplarını kapattı, yeni hesaplar açıp kitlelere ulaşmasını engelledi.
Çünkü diğer ülkelerin aksine, ABD ve “Güvenliği en büyük önceliğimizdir” dediği İsrail söz konusu olduğunda her türlü hak ve hürriyet feda edilebilir.
İfade özgürlüğü ve demokrasi sadece onlara kadar var. Ufacık bir tehdit algıladıkları an dünya insanlığının tüm iletişimini kesmekte zerre beis görmeyecekleri 2021 Kudüs olaylarıyla da iyice anlaşıldı. An itibariyle İsrail hakkında her türlü olumsuz eleştiri -ki fanatik söylemlerden söz etmiyorum- politika ihlali gerekçe gösterilerek sansürleniyor, yaşanan olaylara dair İsrail’in elini güçsüzleştirebilecek her türlü medya içeriği karartılıyor.
Şunu asla unutmayalım: Olası bir savaş halinde veya dünya çapında olumsuz bir gündem oluştuğunda emin olun hiçbirimizin iletişimine, bilgi akışına izin vermeyecekler.