İnsanımızın kemikleşmiş iğrenç bir huyu var. Komik bir videonun, bir müzik klibinin, kitap yorumunun altını bile anında siyaset meydanına çevirip hakaret yağdırmaya başlıyorlar.
Tamam bu kadar derdin çilenin içinde muhakkak bir şekilde deşarj olmaya ihtiyaç var ama her şeyin de bir yeri var. Yine kutuplaşalım, yine birbirimize sövelim hakaret edelim ama film önerisi de arayabilelim, kitaplar hakkında yorum da okuyabilelim.
Toplumsal bir şizofreni yaşıyoruz, acıdan zevk alır gibi kendimize başka şeylerle ilgilenebilme fırsatı tanımıyoruz. Bilimsel forumlarda / mecralarda bile “Sen kütle çekiminden anlamazsın kime oy verdiğin belli” türü şeyler yazılıyor. Tarihi kişilikler cehapeli, akepeli gibi sahip çıkılıyor veya dışlanıyor.
Şahsen bu durumdan iyice usandım artık.